Kripto Yahudilik (veya Gizli Yahudilik), gizlice Yahudiliği uygulamak fakat topluma karşı farklı bir dini uyguluyormuş gibi görünmektir; bu dinin takipçilerine, "gizli" anlamına gelen ve Yunan kökenli κρυπτός (kriptos) kelimesinden türeyen "kripto Yahudiler" (veya "gizli Yahudiler") denir. Kripto Yahudi terimi atalarının bazı Yahudi geleneklerini takip eden fakat genelde Katoliklik gibi farklı bir dinden gözükenlere de denir. Bu fenomen Ortaçağ'da Yahudilerin 1492'de İspanya'dan kovulmasıyla başladı.
Anusim
Anusim (İbranice: אֲנוּסִים; tekil erkek: İbranice: אָנוּס, Anus; tekil kadın: İbranice: אָנוּסה, Anusa) halahada Yahudilerin zorla din değiştirdiğini veya istekleri dışında Yahudilik'ten çıkarılmalarını belirten yasal kategoridir. Bu terimin bire bir tercümesi "zorlananlar"dır.
Anus/Anusa/Anusim terimleri, Yahudiliklerinden vazgeçmesi için zorlanan ve zor şartlar altından Yahudiliklerini gizlice devam ettirmeye çalışan Yahudileri ve onların çocuklarını kapsar. Bu terim, Talmud'da "abera be ones" cümlesinden türemiş olup "zorla günah işlettirilenler" anlamına gelir. İbranice'de "ones" kelimesi Yahudilerin istekleri dışında bir şeyin yapılmasına zorlanması için kullanılır. Anus kelimesi meşumad kelimesinin karşıtıdır; "meşumad" Yahudiliklerinden gönüllü olarak vazgeçenlere denir.
Anlam
Halahada anusim terimi dışında, başka bir dine geçsin veya geçmesin Rabinik Yahudilik'ten çıkanlar çeşitli kategorilerde ele alınır. En çok bilinen iki tanım şöyledir:
"Min" (İbranice: מין), Tanrı'nın varlığını inkar edip Yahudilik'ten çıkma.
"Meşumad" (İbranice: מְשֻׁמָּד), kasten Yahudi kanunlarına karşı gelip ayaklanma.
Anusim, Min ve Meşumad'dan farklıdır. Min ve Meşumad'da kişi bunu gönüllü olarak yaparken Anusim bunu yapmakta zorlanan kişidir.
İsmin tarihi
11. yüzyılın sonlarında Almanya'da Aşkenaz Yahudilerinin dinleri zorla değiştirilmesi üzerine anusim terimi sıkça kullanılmaya başlandı. Bu dönemde yaşayan Fransız haham Raşi'nin konuyla ilgili yorumları bulunur.
İki asırı aşkın bir süre sonra, 14. ve 15. yüzyıllarda Sefaradların dinleri İspanya'da zorla değiştirilmesiyle İspanyol hahamlar da bu terimi kullanmaya başladı ve 600 senedir kullanılmaya devam etmektedir, dolayısıyla bu terim Sefarad Yahudilerinin tarihiyle bağdaştırılır.
Sefarad tarihiyle bağdaştırılmasına rağmen anusimler sadece Sefaradlarda değil, tüm Yahudi gruplarda bulunur. Örneğin, İslam hakimiyeti altındaki İran'da zorla dinleri değiştirilen Meşhed Yahudileri dışarı karşı Müslüman gözükmelerine rağmen gizlice Yahudiliklerini devam ettirdiler.
Rabinik olmayan edebiyatta Sefarad anusimler için farklı terimler kullanıldığı da görülür:
"Konversolar", İspanyolca, Portekizce ve Ladino dillerinde "din değiştirenler (Hristiyanlığa geçenler)" demektir.
"Yeni Hristiyanlar", veya İspanyolca adıyla "cristianos nuevos" ve Portekizce "cristãos novos".
"Kripto Yahudiler ve
"Marranolar", İspanya'da anusimler için kullanılan ve domuz anlamına gelen bir kelimedir.
Bu terimlerden ilk ikisi Katolik Kilisesi tarafından yaratılmışken, üçüncü terim modern tarihçilerin yarattığı bir isimdir. Dördüncü terim ise antisemit İspanyollar tarafından anusimleri aşağılamak için kullanılırdı. Bu dört terim sosyolojik olup anusim Yahudi kanunlarınca kişinin statüsünü belirlemektedir.
Rabinik edebiyat
Anusim konusunun rabinik edebiyatta özel bir yeri vardır. Normalde, bir kişi Yahudi kurallarını bütünüyle veya kısmen uygulamayı bırakırsa ona "meşumad" denir. Bu kişi soyağacı bakımından Yahudi sayılsa da Yahudilik statüsü gereği bazı haklardan yararlanamaz, örneğin, minyanı oluşturması gereken on kişiden biri olamaz.
Anusimlerin durumu ise bunun tam tersidir. Sadece soyağacı bakımından değil her bakımdan tam Yahudi sayılırlar. Bu Yahudi, istek dışı olarak zorla din değiştirdiğinden, zor şartlar altında Yahudiliği yapabildiği kadar icra edebiliyorsa "kaşer" Yahudidir. Bu bağlamda "kaşer" deyimi, rabinik kanunlara uyan kişi için kullanılır.
Rabinik yasal fikirler
Anusim konusunda farklı kişilerin görüşleri şöyledir:
İspanya'dan kovulduktan sonraki dönemde, en saygı gören bilgelerden biri olan Haham Saadia ibn Danan 15. yüzyılda şunu söylemiştir:
Akrabalık konusunda her İsrailoğlu kardeştir. Hepimiz bir babanın oğullarıyız; asiler (reşaim), suçlular, dalalet içinde olanlar (meşumad), zorlananlar (anusim), sonradan Yahudi olanlar (gerim) Yakup hanesine bağlıyızdır. Bütün bunlar İsrailoğullarıdır. Tanrı'yı bırakmış, inkar etmiş veya O'nun kanunlarına karşı çıkmış olsa dahi Kanun'un buyrukları omuzlarındadır ve hiç yok olmayacaktır
İsrail Sefarad hahambaşısı Haham Bensiyon Meir Hay Uziel'in 20. yüzyılın ortalarında dediğine göre, erkeklerin dini nikahı olmadan eşiyle yatması halaha kurallarınca yasaktır ve zorla din değiştirmelerine rağmen anusimler Yahudiliklerini gizlice devam ettirmeye çalıştığı için, bu kişilerin eşleriyle olan cinsel ilişkileri dinen caizdir.
Rambam'ın Mişna Tora'da belirttiğine göre,bir kişi Yahudi olduğunu sonradan öğrenirse o da Anustur. Bu kişinin tövbe edip Yahudiliğe geri dönmesi ve ebeveyninin yanlışını düzeltmesi hakkı vardır.
İspanya'da, 14. ve 15. yüzyıllarda resmi olarak din değiştiren Yahudilere Cristianos Nuevos yani Yeni Hristiyanlar veya sıkça kullanılan tabirle konversolar denildi. İspanya ve Portekiz, bu halkın anavatanlarında ve sömürgelerindeki haklarını kısıtladı. Engizisyon tehlikesine rağmen çoğu konverso Yahudi ibadetlerine gizlice devam etti.
Balear Adaları'nda birçok konverso bulunmaktaydı ve bunlara Çuetas denmekteydi; 1492'deki Elhamra Kararnamesi'nin ardından başlayan İspanyol Engizisyonuyla bu konversolar dışarıya karşı Katolik olarak görünmelerine rağman Yahudiliklerini gizlice idame ettirdiler. Bu konversolar, kripto-Yahudilerin en bilinenlerindendir.
Bu zamandan önce de zorla din değiştirilen Yahudiler nedeniyle kripto Yahudiler bulunmaktaydı.
Bazı Sabetay Sevi'nin takipçisi olan Yahudiler resmi olarak İslam'a geçti, bunun ardından Jacob Frank'ın "Franksist" denen takipçileri de İslam'a geçti fakat Mesianik Yahudiliğin unsurlarını devam ettirdiler.
Kripto-Yahudiler, Rusya ve Sovyetler Birliği etkisi altındaki Doğu Avrupa ülkelerinde, 1917'deki Ekim Devrimiyle Komünizm'in yükselişe geçmesi sebebiyle varlıklarını sürdürdüler. Diğer durumlardan farklı olarak bu Yahudilerin dinleri zorla başka bir dine değiştirilmedi; bütün dinler tümden yasaklandı. Komünizm'in bitmesiyle eski Sovyet ülkelerindeki Yahudi asıllılar dinlerine geri döndüler.
Portekiz'deki Belmonte Yahudileri, kuvvetli gizli geleneklerini 12. yüzyıldan beri sürdürdüler. Cemaat, gizlilik içinde geleneklerini devam ettirip cemaat içi evliliklerle ve inançlarını dışarıya karşı göstermeyerek ayakta kaldı. Onlar ve inançları 20. yüzyılda keşfedildi. Bu kripto Yahudilerin kendilerin has Sefarad gelenekleri bulunmaktadır. Yakın zamanda diğer Yahudilerle iletişime geçtiler. Bu Yahudilerden bazıları ortodoks oldularsa da çoğu eski geleneklerini devam ettirmektedir.
Xuetalar
Xuetalar, Mayorka'nın Balear Adalarında yaşayan, hemen hemen hepsi kripto Yahudisi olanların nesillerinden gelenler olup 1391'de zorla dinleri değiştirilenlerdir. Xueta teriminin anlamı Katalanca'da domuz demektir, aynı İspanyolcadaki konversolar için kullanılan marrano terimi gibi.
750,000 kişilik ada nüfusunun 20,000 ila 25,000'ini oluşturmaktadır; asırlar boyunca Katolik olarak görünen bu halk ile Mayorka halkı arasındaki etnik gerginlik yakın zamanda azalmaya başlamıştır. Bazı ortodoks hahamlara göre, Xuetalar cemaat içi evlilikler yaptıkları için, Yahudi kanunları gereğince Yahudi bir anneden geldiklerinden Yahudi sayılmaktadır. Yakın zamanda ise cemaat dışındakilerle karışık evlilikler ön plana çıkmaya başlamıştır.
II.Dünya Savaşı'nda Nazi Almanyası, Mayorkalılardan, Yahudi ataları bulunduğu gerekçesiyle Xuetaları kendilerine teslim etmelerini istedi. Söylentiye göre dini yetkililer Nazilerin bu isteğini geri çevirmiştir.Bazı Xuetalar Yahudiliğe geri dönüş yapmıştır. Bazıları haham olmuştur.
Neofiti
Neofitiler, Sicilya Adası'nın yanı sıra 13 ila 16. yüzyıllar arası Güney İtalya'yı kontrolünde bulunduran Sicilya Krallığı'nda yaşayan kripto-Yahudilerdir.
Asya ve Müslüman topraklar
Müslüman topraklarda, halen (veya bir zamanlar) Kripto-Yahudi cemaatler bulunmaktadır. Daggatunların ataları sözde İslam'a geçmelerine rağmen Yahudilik ibadetlerini devam ettirdikleri düşünülür. Bu durum, Selanik'teki Maiminler için de geçerlidir.Büyük bir kripto Yahudi cemaati, Horasan'ın yakınlarındaki Meşhed'de de bulunmaktadır; bu Yahudiler "Cedid al-İslam" olarak bilinir ve topluca zorla 1839'da İslam'a geçirilmişlerdir. Bu cemaatin büyük bir kısmı 1946'da İsrail'e göç etmiştir, fakat bazıları da Müslüman olup bugün hala İran'da yaşamaktadır. İran'ın Sebe köyünde yaşan yerli Müslümanlarda Yahudi geleneklerinin uygulandığı gözükür; örneğin kadınlar Cuma günü güneş batmadan mum yakmaktadırlar (bkz. Şabat). Bu sebeple bu topluluğun bir zamanlar İslam'a geçen İran Yahudileri oldukları dolayısıyla kripto-Yahudi oldukları düşünülür.
Kuzey Amerika
Genelde Meksika'daki İspanyol hakimiyeti altındaki topraklarda, kripto Yahudilik açısından sömürge kökeninin üç ana tarihi bileşeni bulunmaktadır. Hepsinin coğrafi ve geçici unsurları vardır: erken sömürge kökleri, Nuevo León sınır eyaleti ve sonradan kuzey sınır eyaletleri. Kripto Yahudi geleneklerinin karmaşık tarihleri vardır ve genelde karşıt görüşlü Katolik ve Yahudi geleneklerinin karışımından oluşur. Çoğu kereler Katolik maskesi altında yerli halkın Yahudi ibadetleri olarak kendini gösterir. Katolisizm tezatına ek olarak diğer geleneklere adapte olma yeni kreol bir din oluşturmaktadır.
Erken sömürgecilik dönemi — 16. yüzyıl
Portekiz 1497'de bir bildiri yayınlayıp tüm Yahudi çocukların dinlerini değiştirdi ve dinlerini değiştirmeyen ebeveynleri olan çocuklar devlet vesayetine alındı. Dolayısıyla, erken sömürgecilik döneminde Meksika'ya göç eden ilk kripto Yahudileri birinci ve ikinci nesil İspanyol kökenli Portekiz gizli Yahudilerinden oluşuyordu. Portekizli göçmenlerin sayıları o kadar fazlaydı ki İspanyol sömürge topraklarındaki "Portekizli" yaftası "Yahudi" terimiyle eşdeğer kullanılıyordu. Meksika'da, iyi nüfuslandırılmış sömürgelere yapılan göçler hem ticaret olanaklarını geliştiriyor hem de artmakta olan İspanyol kültürü gayri-Hristiyan nüfusuyla dengeleniyordu. Göçmenler, yerli halkın büyük bir kısmı Hristiyan olmadığı için kültürel hoşgörünün olacağını düşünüyordu.
Sömürge yetkilileri, 16. yüzyılda birçok kripto Yahudisinin Meksika'ya gelmesiyle sömürgenin ve İspanyol toplumunun Yahudileştiğini belirten belgelerle durumu İspanya'ya şikayet ediyordu. Yetkililer Meksika şehrinde gizli bir sinagog buldular ve bunu kınadılar. Bu zamandan sonra "temiz kan" zorunluluğunu yürürlüğe sokan yetkililer Yeni Hristiyanların ülkeye girmesini yasakladı ve ülkeye en az üç nesil boyunca Hristiyan olduğunu ispatlayabilenleri kabul etti. Yeni gelen göçmenlerin Katolik olduğunu garantiye alabilmek için Meksika Engizisyonu yürürlüğe sokuldu. Engizisyonlarla yerli halk Katolikliğe geçirildi. Meksika Engizisyonunda yakılarak öldürülen ilk kurbanlar kafir yerliler ve kripto Yahudilerdi.
Temiz Kan Kanunu'yla, Nuevo León eyaleti dışındaki bölgelere konversoların göçleri azaldı.
Nuevo León — 1590'lardan 17. yüzyılın başlarına
Meksika sömürgeciliği, kuzeye doğru, yüksek nüfuslu kızgın kabilelerin esnek bir federasyon oluşturduğu saldırgan topraklarda genişleme olarak açıklanabilir. İspanya, genişlemeyi, maden zenginliklerini ortaya çıkararak, madenlerde yerli halkı işçi olarak kullanarak ve hayvan yetiştirmek için rancho denen çiftlikler oluşturarak finanse etti. İspanya için sorunlu bölgelerden biri, Yeni İspanya'nın kuzeydoğu çeyreği olan ve bugünün Meksikasını oluşturan topraklardı. Çiçimeka, Apaçi ve diğer kabileler Hristiyanlaşmaya ve "yerleşmeye" karşı direniyorlardı. Bu sınır bölgesi kanunsuz ve çalkantılıydı.
Portekizli Yeni Hristiyanlardan olan Luis Carvajal y de la Cueva saray haznedarıydı ve kendisine zamanının vahşi toprakları olan Nuevo León'a yerleşme ayrıcalığı tanındı. Yahudilikten veya Müslümanlıktan dönme olanları ayıklamak için konulmuş sadece "eski Hristiyanların" topraklara gelme izni kuralından bu bölge Carvajal için muaf tutuldu. Bu muafiyet, kripto Yahudilerin yasal yollarla Nuevo Leon'a yerleşmesine olanak sağladı. Carvajal'ın yanında getirdiği 100 asker ve 60 işçinin çoğu gizli Yahudiydi.
Carvajal valiliğindeki vilayetin merkezi olarak Monterrey kuruldu. Birkaç yıl içinde, bazı kişiler bu kuzey vilayette Yahudilik ibadetlerinin icra edildiğini ve ve kafir yerli halkın dinlerini değiştirmekte gevşek davranıldığını Meksika şehrine rapor etti. Yeni koloninin esas ekonomik hareketliliği, Carvajal ve adamları tarafından yakalanan yerlilerin köle ticaretinde kullanılmasıyla gerçekleşmekteydi.Vali yardımcısı Gaspar Castaño de Sosa, 1591'de, yeni bir sömürge alanı bulmak için büyük bir keşif heyetiyle yola çıktı. Castaño, bu keşfi izinsiz yaptığı için tutuklanıp Filipinler'e sürgüne gönderildi. Bu ceza sonradan geri çekilmiş olsa da bir köle ayaklanmasında öldürüldü.
Vali, ailesi ve yakınları Meksika Engizisyonuna çıkması için çağırıldı. Tutuklanıp hapse atıldılar. Valinin ailesine hakları geri verilmiş olsa da kendisi hapiste öldü. Hakları iade edilenlerden biri yeğeni Anna Carvajal'di. Anna ve bazı diğer kişiler eski dinlerine dönme suçundan yakılarak öldürüldü,
Valinin diğer yeğenleri soyadlarını Lumbroso'ya değiştirdiler. Bu yeğenlerden biri, Amerika'nın ilk Yahudi yazarlarından olan Joseph Lumbroso idi. Yahudi geleneklerini yerine getirme amacıyla kendini bir çölde sünnet ettiği rivayet edilir. Anıları, mektupları ve engizisyon belgeleri bugüne kadar gelmiştir. Soyadlarını Lumbroso'ya değiştiren yeğenlerden ikisi sonradan İtalya'ya göç edip ünlü birer haham oldular.
Vali Carvajal zamanında, Monterrey şehri, güney topraklardaki Meksika Engizisyonu'ndan kaçan Yahudiler için bir sığınak oluşturdu. Dolayısıyla Nuevo León ve Monterrey'in kuruluş hikayeleri kripto Yahudiliği açısından önemlidir. Meksika öncesi dönemde ilk Yahudilik ile ilgili cemaati oluşturdular. Bugünün modern Meksikası'nda dinlerini açıkça uygulayabilen Yahudi cemaatleri 19. ve 20. yüzyıllarda Doğu Avrupa, Suriye ve Türkiye'den gelenlerle kurulmuştur.
ABD'nin güneybatısında 17. ve 18 yy. eski İspanyol bölgeler
Nuevo León'daki Meksika Engizisyonundan kaçan kripto-Yahudiler kuzeyde Teksas, New Mexico ve birazı da California'ya yerleşti.
Eskiden İspanyolların elinde bulunan ABD'nin güneybatısındaki bazı Hispanik Katoliklerin kripto-Yahudileri olduğu ve Yahudilik ibadetlerini uyguladıkları inancı mevcuttur. Bu kişiler, yaşlı akrabalarının Yahudi geleneklerini icra ettiğini belirtmektedir. New Mexico'daki kripto-Yahudilerin varlığı araştırmacı Stanley M. Hordes,Janet Liebman Jacobs,Schulamith Halevy ve Seth D. Kunin tarafından belgelenmiştir. Tek bir araştırmacı (Folklorist Judith Neulander) güneybatıdaki Hispaniklerin Yahudi olduklarına şüpheyle yaklaşmaktadır; iddiasına göre, bu mevsubahis gelenekler Sefarad'den ziyade Aşkenaz gelenekleridir dolayısıyla kripto-Yahudi olamazlar ve bu anılar başkalarının tesirinde kalınarak şekillenmiştir. Ayrıca Evanjelik Protestan Hristiyanlarda Yahudi gelenekleri görüldüğünü belirtmektedir. Neulander'ın bu teorisine Kunin'in "Juggling Identities: Identity and Authenticity Among the Crypto-Jews" kitabında da yer verilmiştir.
Günümüz
American Journal of Human Genetics'te yayınlanan Aralık 2008'de yapılmış bir araştırma modern İspanyol (ve Portekiz) asıllıların %19.8'nin Sefarad DNA'sı taşıdığını belirtmektedir. Bu araştırma Stephen Oppenheimer için tartışma konusudur çünkü 5000 ila 10,000 yıl önce Doğu Akdeniz'den göç edenlerin Sefarad Yahudilerine eklendiğini savunmaktadır: "Yahudi göçmenlerin göçlerine baktıklarını varsayıyorlar fakat aynı soy Neolitik çağdan başlamış olabilir". Aynı yazar Ekim 2008'de yapılan bir araştırmada İberya ve Balear Adalarındaki soyağaçlarının Fenike kökenli olduğunu gösterdiğini belirtir.
Yakın zamanda yapılan genetik araştırmalar Güneybatı Amerika'daki Latinoların çoğunun Anusim (Katolisizme geçen Sefaradlar) olabileceğini göstermektedir. Yahudi genetiğinde uzman olan araştırmacı Arizona Üniversitesi profesörü Michael Hammer, Sami olmayanların %1'inden azının Aaron Y-Kromozomu taşıdığını ve dünyada sadece Yahudi nüfusunun dört katında bulunduğunu, New Mexico'da 78 Latino üzerinde yapılan testlerde 30'unun bu kromozomu taşıdığının ortaya çıktığını belirtir. Ayrıca New Mexico, Teksas ve kuzey Meksika erkeklerinin %10 ila %15'i, kökleri Ortadoğu'ya uzanan Y kromozomu taşımaktadır.
Nuevo León eyaletinin başkenti Monterrey'in Teksas sınırına yakın bölgelerinde kripto-Yahudilerinin torunları olduğu söylenir. Agualeguas (Nuevo León)'taki kilisede haç üstünde bir de Yahudi yıldızı bulunmaktadır. Jalisco eyaletinin Guadalajara, Ciudad Guzman ve Puerto Vallarta şehirlerinde çok sayıda Anusim bulunmaktadır.
Aşkenaz ve Sefarad olmak üzere bugün Meksika'da 40,000 Yahudi bulunmaktadır. Araştırmacılar ve tarihçiler bu sayıya Anusimlerin de eklenildiği düşünüldüğünde nüfusun önemli ölçüde artacağını dile getirmektedirler.
İtalyan Amerikalılar
Bazı uzmanlar, Sicilya ve Calabria asıllı İtalyan Amerikalıların kripto-Yahudisi kökenli olduğunu belirtir.
Orta ve Güney Amerika ve Karayipler
Güneybatı Amerika gibi, Kolombiya'nın Antioquia eyaleti ve büyük Paisa bölgesinde yaşayan çoğu aile sözlü gelenek olarak Yahudi soyundan geldiğini belirtmektedir. Bu nüfus üzerinde yapılan genetik çalışmalarda çoğunun güney İspanya'dan bir kısmınında kuzey İberya'dan geldiği görülmektedir yani Sefarad kökenli olma ihtimalleri vardır.[22] Her Noel'de Medellin'de yapılan marranada denen domuz öldürme geleneği Yahudi kanunları'nın inkarının teyidiyle bağdaştırılır.
İspanyol sömürge döneminde Sefarad konversolar için güvenli sığınaklardan biri Santa Cruz, Bolivya'ydı.1557'de birçok kripto-Yahudi Ñuflo de Chávez'e katılıp Santa Cruz şehrinin kurucularından oldular.16. yüzyılda bazı kripto-Yahudiler Potosi, La Paz ve La Plata şehirlerinde engizisyondan kaynaklanan zulümlerle karşılaşınca konversoların rahatsız edilmediği Santa Cruz'a taşındılar. Bu sınır kenti Peru madenlerini tehdit eden Portekizliler ve Guaranilerin ataklarında tampon bölgeyi oluşturuyordu. Bazıları Santa Cruz'a ve civar kentler olan Vallegrande, Postrervalle, Portachuelo, Terevinto, Pucara, Cotoca gibi şehirlere taşındı.
Santa Cruz'daki Katolik ailelerden bazıları Yahudi kökenlidir; cemaati etkileyen bazı Yahudi geleneklerinin devam ettiği görülür. 1920'lerde ailelerde Yedi Kollu Şamdan vardı ve yemeklerini kaşer kurallarına göre hazırlıyorlardı. Bazı aileler halen Cuma günbatımında mum yakarlar ve ölülerini yere oturarak anarlar. 5 asırın ardından bu ailelerin bazıları halen Yahudi kökenli olduklarını onaylamaktadır fakat buna rağmen Katolik ibadetlerini (bazen Yahudilik ile Katolik ibadetlerinin karışımını) uygulamaktadır.
Bu cemaatlerin dışında kripto-Yahudi kökenli Katoliklerin Dominik Cumhuriyeti, Küba ve Porto Riko'da yaşadığı söylenmektedir. Bu ülkelere İspanyolca konuşan diğer Güney Amerika ülkeleri olan Arjantin, Venezuela, Şili ve Ekvador da dahildir. Bu cemaatlerin "inançta Katolik, kanda Yahudi" diye de bir deyişleri vardır.
Bütün bu yerler İspanyol ve Portekiz İmparatorluklarının uzantısı olup kripto-Yahudileri avlayan engizisyonlar bu bölgelere de sıçramıştır. Sömürgede yapılan engizisyonlar İspanya'da yapılanlardan daha uzun sürmüştür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder